17 Haziran 2021 tarihinde Hrant Dink Vakfı “Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Sivil Toplumun Rolü” başlıklı bir çevrimiçi konuşmadaTürkiye, Ermenistan ve İngiltere’den sivil toplum alanında önde gelen isimlerinibir araya getirdi. Möderatörlüğünü London School of Economics and Political Science’da Toplumsal Siyaset Bölümü’nde Doçent ve Sosyal ve Ekonomik Eşitlik Programı Atlantik Bursiyerleri Yönetici Müdürü olan Armine Ishkanian’ın üstlendiği konuşmada Anadolu Kültür genel müdürü Asena Günal, Sivil Toplum Güçlendirme Merkezi yönetim kurulu başkanı Levent Korkut ve Eurasia Partnership Foundation (EPF) in Armenia genel müdürü Gevorg Ter-Gabrielyan söz aldı.
Armine Ishkanian’ın giriş konuşmasını takiben, konuşmacılar sırasıyla görüşlerini paylaştılar. Yakın zamanda çıkan savaştan önce Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde sivil toplumun nasıl bir rol oynadığı sorulduğunda, Asena Günal siyasi olarak faal olmayan bir dönemde sivil toplumun normalleşme sürecindeki katkılarına değinip, iki komşu ülkenin insanları arasındaki diyaloğa ve işbirliklerine örnekler sundu. Gevorg Ter-Gabrielyan ise sivil toplumdan beklenen abartılı beklentilere değinerek, bu alanda sivil toplum oyuncularının siyası oyunculara nispeten sayıca çok daha fazla olduğunu belirtti. Levent Korkut sivil toplumun sabırlı çabaları ve uzun soluklu mücadeleleriyle bir neticeye ulaşabileceğini belirtti. Uzlaşma ve diyalog birçok kapı açarken, bu iki komşu ülkenin insanları arasındaki ontolojik kaygıların bertaraf edilmesinin sivil toplumun en büyük imtihanı olduğunu söyledi.
Konuşmacılar daha sonra barış kavramını - barış sadece askeri müdahalenin noksanlığı mı yoksa barışa ilişkin daha olumlu bir tanım var mı soruları doğrultusunda değerlendirdi. Gevorg Ter-Gabrielyan demokratikleşme fikrine değinerek, bunu halkın yönetime iştiraki olarak tanımladı ve eksikliğinin bölgedeki geçmişten günümüze birçok meselenin altta yatan sebebi olduğunu açıkladı. Levent Korkut’a göre, barış sadece ateşkes durumu veya çatışmasızlık durumu değil. Sivil toplumun birincil amacı diyalog ve kültürlerarası iletişimi sağlamakken, devletler bu konuda destekleyici bir rol oynayadabilir ancak, sivil toplum kuruluşlarının da rolü çok önemlidir. Negatif barış, yani şiddet ve çatışmanın olmadığı bir süreçle adaletin sağlanması gibi başka hususlar da barındıran pozitif barış arasında fark vardır. Asena Günal da özellikle, barışın işbirliği ve etkileşim gerektiren yaşayan ve aktif bir süreç olduğunu belirtti.
Konuşmanın ikinci yarısında dinleyiciler sorularını konuşmacılara yöneltti. İki ülkede de sivil toplumun durumu ve iç baskıların sivil toplum çabalarını nasıl etkilediği; Türkiye ve Ermenistan arasında diyaloğun nerede ve nasıl yeniden başlayabileceği; sivil toplum temsilcilerinin 2020 yılından itibaren gerileyen diyaloğun oluşturduğu travma ve hayal kırıklığının üstesinden nasıl gelebileceğine dair sorular soruldu.
Geleceği ele aldıklarında, konuşmacılar kendilerine nelerin ümit verdiğini anlattı. Asena Günal barış ve eşitliğin elçileri olarak gençler, sanatçılar, entelektüeller ve insanlığın vicdanına ve ortak aklına inanan kişilerin kendisine umut verdiğini söyledi. Levent Korkut güçlü ağlar örmüş ve yakın coğrafyadaki toplumlar arasında etkileşimin mümkün olduğunu, bu kuvvetli bağların güçlü bir destek oluşturulduğunu söyledi. Gevorg Ter-Gebrielyan, buna benzer etkinliklerin insanları düşünmeye ve öğrendikleri hakkında tefekkür etmeye teşvik ettiğini ve bu kazanımların insanların belleklerinin parlak bir bölgesinde yer ederek günlük hayatlarında uzun yıllar kullanabilecekleri birer araç olacağına inandığını söyledi.
Gevorg Ter-Gabrielyan Gevorg Ter-Gabrielyan, Ermenistan’daki Eurasia Partnership Foundation (EPF)’in Genel Müdürüdür. Özellikle Ermenistan ama aynı zamanda Balkanlar ve Orta Asya’daki geçiş aşamasındaki ülkelerde kamu ve özel sektörde 35 yılı aşkın çalışma tecrübesine sahip uluslararası kalkınma uzmanı ve yazardır. Kariyeri boyunca sivil toplum, gençlik, medya, bölgesel araştırmalar, Avrupa’yla ilişkileri ve barış inşası üzerine uzmanlaşmıştır. Dr. Ter-Gabrielyan, Londra’da çatışma süreçleri ve barış inşası üzerine çalışan International Alert kurumunda Avrasya Program Yöneticisi ve Politikalar Baş Danışmanı olarak görev yaptı. Uluslararası ilişkilerden çatışma süreçlerine, barış inşasından Avrupa entegrasyonuna, Ermenistan’ın kalkınma konuları, vb. konularda birçok basın kuruluşunda Ermenice, Rusça ve İngilizce makalesi, kurgusu ve yazısı yayımlanmıştır. Yolsuzlukla mücadele, proje yönetimi ve çatışma-duyarlı gazetecilik da dahil olmak üzere, birçok konuda el kitabı ve kılavuz geliştirmiş ve tashih etmiştir. Eğitim, araştırma ve tashih konularında tecrübeye sahiptir. |
Asena Günal Asena Günal, ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans, aynı üniversitenin Sosyoloji bölümünde yüksek lisans yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde Cumhuriyet dönemi sağlık politikaları üzerinden devlet-vatandaş ilişkilerine baktığı doktorasını, 2008 yılında sundu. 1998-2005 yılları arasında İletişim Yayınları’nda editör olarak çalıştı. 2008’den bu yana Tophane’de bir kültür sanat merkezi olan Depo’nun program koordinatörü olarak çalışıyor. Türkiye’de sanatta sansürü belgeleyen araştırma platformu Siyah Bant’ın kurucu ve araştırmacılarından olan Günal, 2014 yılında Columbia Üniversitesi AHDA programına katıldı. Halen Anadolu Kültür’ün genel müdürü olarak çalışıyor. Asena Günal’ın, Hatırlayan Şehir: Taksim’den Sultanahmet’e Mekân ve Hafıza başlıklı bir kitabı (Murat Çelikkan ile, Hafıza Merkezi, 2018), 90’larda Türkiye’de Feminizm (Aksu Bora ile, İletişim, 2002) ile Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür (Önder Özengi, İletişim, 2013) başlıklı derlemeleri bulunmaktadır. Günal, 2019 yılı Alman-Fransız İnsan Hakları ve Hukuk Devleti Ödülü sahibidir. |
Levent Korkut Levent Korkut, 1986 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Akademik çalışmalarına 1990-1992 yıllarında University of Chicago’da ziyaretçi araştırmacı olarak devam etti. 1990-2011 yıllarında Hacettepe Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde araştırma görevlisi ve öğretim üyesi olarak görev aldı. Haziran 2011’den bu yana İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Kendisi anayasa hukuku, insan hakları, barış süreçleri ve sivil toplum kuruluşlarının kalkınmasına üzerine uzmanlaşmıştır. Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesinin kurucularındandır. 2007-2009 yıllarında Uluslararası Af Örgütü Uluslararası Yönetim Kurulu Üyesi seçilmiştir. Eylül 2012’de kurulan bir insan hakları konseyi olan İnsan Hakları Enstitüsü’nün yönetim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Anayasa hukuku ve insan hakları üzerine birçok makale, rapor ve kitap kaleme almıştır. Günümüzde, sivil toplum kuruluşlarının kapasite geliştirmesi üzerine odaklanan AB, AB Başkanlığı ve Barış Vakfı ile işbirliği yapan Sivil Toplumu Güçlendirme Merkezi’nin yönetim kurulu başkanıdır. |
Armine Ishkanian Armine Ishkanian, London School of Economics and Political Science’da Toplumsal Siyaset Bölümü’nde Doçent ve Sosyal ve Ekonomik Eşitlik Programı Atlantik Bursiyerleri Yönetici Müdürü’dür. Araştırmaları sivil toplum, demokrasi, kalkınma ve sosyal dönüşüm arasındaki ilişkileri inceler. Başka alanlar da dahil olmak üzere, Ermenistan’daki sivil toplum ve sosyal hareketler üzerine birçok araştırma ve yayını vardır. Halihazırda, yerel ortaklarla beraber, barış inşa ve çatışma dönüşümü süreçlerinde yerel ve uluslararası sivil toplum oyuncularının rolünü inceleyen bir proje üstünde çalışmaktadır. Bu proje bölgede barışın sağlanmasının önündeki zorlukları, çatışma ve eşitsizlik arasındaki ilişkiyi irdelemektedir. |
Bu konuşma Chrest Vakfı, İsviçre Dış İşleri Federal Bölümü, Sida ve Olof Palme International Center desteği ile yapılmıştır.