2024’ün Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yazılı basında ulusal, etnik ve dinî kimlik gruplarını ve LGBTİ+’ları hedef alarak nefret söylemi içeren haber ve köşe yazılarını eleştirel söylem analiziyle inceledik. “Basında Nefret Söylemi: Temmuz-Ağustos-Eylül Aylarından Seçtiklerimiz” ile haber kupürlerine ve detaylı analizlerine erişebilirsiniz.

Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında Türkiye yazılı basınında;

  • Bir grup tarafından yapılan eylemlerin sorumluluğu, olumsuz atıflar kullanılarak Yahudi kimliğine yüklendi ve Yahudiler saldırganlıkla ilişkilendirildi.

  • LGBTİ+’ların görünürlükleri sorunsallaştırılarak aile ve toplum yapısı için ‘tehdit’ oluşturdukları iddia edildi ve cinsel yönelim gruplarını hedef alan homofobik ve transfobik söylemler üretildi.

  • Mülteciler, görünürlüklerinin sorunsallaştırıldığı haberlerde potansiyel bir ‘tehlike' oluşturdukları ifade edilerek nefret söyleminin hedefi oldu.

  • Tarihi ve güncel olayları konu edinen haberlerde, yaşanan şiddet olaylarının sorumlusu olarak Rum kimliği işaret edildi.



3 Temmuz 2024

1. Sözcü, “KAPIMIZI AÇTIK SAHİP ÇIKTIK EKMEK VERDİK İHANETE UĞRADIK”

Haber Kayseri’de mültecileri hedef alan saldırılar sonrasında Suriye’nin kuzeyinde başladığı aktarılan olayları konu ediniyor. Haber başlığında yasal bir hak olan geçici koruma statüsüne işaret edilerek ‘sahip çıktık, ekmek verdik’ gibi ifadelerle mültecilere yönelik ayrımcı söylem oluşturuluyor. Metinde ve başlıkta kullanılan olumsuz ifadelerle Suriyeli kimliğine yönelik ‘biz ve onlar’ karşıtlığı kuruluyor ve Suriyeliler ötekileştiriliyor. Türk bayraklarının indirildiği ve Türkiye plakalı araçların saldırıya uğradığı iddialarının aktarıldığı haberde bir grubun eylemleri kimliğe yükleniyor. ‘İhanet’ ve ‘nankör’ ifadeleriyle betimlenen Suriyelilere yönelik mevcut düşmanlık körükleniyor.

 


4 Temmuz 2024

2. Yeni Akit, "Nazi artıkları Bozkurt'tan rahatsız oldu"

Haber Türkiye Milli Futbol Takımı’ndan bir sporcunun 2024 Dünya Kupası’ndaki bir maçta gol attıktan sonra ‘bozkurt’ işareti yapmasını ve bu işarete Almanya basınında verilen tepkileri konu ediniyor. İşareti destekler nitelikte yazılan haberde, Alman gazeteci ve devlet görevlilerinden ‘Nazi artıkları’ ve ‘Naziler’ olarak bahsediliyor ve bu yolla Alman kimliğine yönelik düşmanlık üretiliyor. Haberde ayrıca ‘LGBT’li’ ifadesinin kullanımıyla doğal bir kimlik öğesinin kendisi LGBTİ+lara yönelik nefret söylemi oluşturmak için kullanılıyor. LGBTİ+ olduğu iddia edilen bir sporcunun sosyal medya paylaşımları ‘ahlaksızlık’ ve ‘propaganda’ olarak nitelendiriliyor ve LGBTİ+lere yönelik düşmanlık pekiştiriliyor.

16 Temmuz 2024

3. İstiklal Gazetesi, "Arap karşıtı ırkçılığı başlatan Yahudilere uyma"

Köşe yazısı Temmuz ayında Kayseri’de mültecileri hedef alan saldırıları konu ediniyor. Yazar, metinde Suriyeli ve Afgan mültecilere yönelik saldırıları ırkçılık olarak tanımlasa da, başlıkta ve metinde ilgili kimliklerden bahsetmek yerine bunu ‘Arap karşıtlığı’ olarak tanımlayarak etnik ve ulusal kimliklerin eksik veya yanlış temsil edilmesine sebep oluyor. Arapların maruz kaldığını ifade ettiği ırkçılığın çıkış noktası olarak Yahudileri işaret ediyor. Farklı dini anlatılardan yola çıkarak Yahudilerin Araplara nefret ve düşmanlık beslediği iddiasını tüm Yahudi kimliğine yüklüyor. Yahudilerin bu düşmanlığı sosyal medya yoluyla yaymayı hedeflediği iddia edilerek Yahudilere yönelik önyargılar pekiştiriliyor.

18 Temmuz 2024

4. Türkiyede Yeniçağ, “Dışişlerinden küstah Yunan’a: Fitneden vazgeç”

Haber, Milli Savunma Bakanlığı’nın Yunanistan Savunma Bakanı’nın bir demecini kınamasını konu ediniyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan ‘küstah’ ve ‘fitne’ ifadeleriyle Yunan kimliği olumsuz özelliklerle ilişkilendiriliyor. Metinde, tarihsel anlatılar yoluyla devlet politikalarının sorumluluğu Rum ve Yunan kimliklerine yükleniyor. Bu yolla, Yunanlara yönelik düşmanlık algısı pekiştiriliyor.

29 Temmuz 2024

 

5.Türkiyede Yeniçağ, “Paris sapkınlık olimpiyatları”

Köşe yazısı 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarının açılış törenini konu ediniyor. LGBTİ+ kimliğinden ‘sapkınlık’ olarak bahseden ve LGBTİ+ların medyada görünürlüğünü ‘propaganda’ ve ‘LGBT terörü’ olarak niteleyen köşe yazısı, LGBTİ+lara yönelik ayrımcılığı körüklüyor ve LGBTİ+ları hedef gösteriyor. Ayrıca yazar, LGBTİ+ları ‘sapkın,’ ‘ahlaksız’ ve ‘satanist’ olarak nitelendiren siyasetçilerin söylemlerine yer vererek homofobik söylemleri yeniden üretiyor ve destekliyor. ‘Toplum ve aile’ için ‘tehdit’ olarak işaret edilen LGBTİ+lara yönelik mevcut önyargılar ve düşmanlık algısı pekiştiriliyor.

1 Ağustos 2024

 

6. Milat, "Yahudi Mezalimi tescillendi"

Haber, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Filistin’de yaşanan insan hakları ihlallerine dair raporunu aktarıyor. Haber başlığa taşınırken bir grubun ve devlet politikalarının sorumluluğu Yahudi kimliğine yükleniyor. Düşmanlık söylemi üretme amacıyla sıkça kullanılan ‘mezalim’ ifadesiyle Yahudilere yönelik önyargılar körükleniyor.


6 Ağustos 2024

7. Aydınlık, "Kadının adı yok"

Köşe yazısı, yazarın 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına katılan bazı sporculara dair Uluslarası Olimpiyat Komitesi’ne hitaben yazılmış söylemlerini aktarıyor. Metinde LGBTİ+ sporcuların Olimpiyat Oyunlarındaki görünürlükleri sorunsallaştırılırken, LGBTİ+lar homofobik ve transfobik söylemlerle hedef gösteriliyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin trans sporculara haksız bir avantaj sağladığının iddia edildiği köşe yazısında, trans sporcuları betimlemek için kullanılan ‘kadınımsı’ ifadesiyle  ayrımcı söylem üretiliyor. adın sporcuları spordan uzaklaştırılmaya çalışıldığı iddia ediliyor ve bu iddia ‘propaganda’ ve ‘baskı’ ile ilişkilendirilerek LGBTİ+ kimliğine yükleniyor. Bu yolla, LGBTİ+lara yönelik mevcut düşmanlık körükleniyor. Metinde bir spor terimi olan ‘fair play’den bahsedilirken kullanılan ‘gavurca’ ifadesiyle ise, gayrimüslimlere yönelik düşmanlık söylemi üretiliyor. 

22 Ağustos 2024

8. Korkusuz, "Hatay sanki gitti gidecek"

Köşe yazısı yazarın Hatay’daki mülteciler üzerine düşüncelerini aktarıyor. Suriyelilerin varlığının ‘işgal’ ifadesiyle tanımlandığı köşe yazısında, mültecilere yönelik iddialar ayrımcı bir dille aktarılıyor. Mültecilerin hastane, park gibi kamusal alanlardaki varlığına ‘tehdit’ olarak işaret eden köşe yazısı, mültecileri bu yolla hedef gösteriyor. ‘Sözde sığınmacı’ ifadesinin kullanımıyla mültecilerin yasal statüleri sorgulanıyor ve olası hak ihlallerinin önü açılıyor. ‘Hatay’ı savaşmadan kaybediyoruz’ gibi ifadelerle ise savaş söylemi üretiliyor ve mültecilere yönelik mevcut düşmanlık körükleniyor.

22 Ağustos 2024 

9. Yeni Akit, "İşemek için 'kadınlar tuvaleti' yatmak için 'erkekler koğuşu'"

Köşe yazısı, yazarın Selin Ciğerci ve Tokat Cezaevi’ndeki trans mahkumlara yönelik iddialarını aktarıyor. Metindeki ‘dönme’ ifadesiyle trans kimliği aşağılama ögesi olarak kullanılıyor ve LGBTİ+lar ‘sapkın’ ifadesiyle betimlenerek ‘tehdit’ olarak işaret ediliyor. Translara yönelik nefret söyleminin üretilmesinde sıkça kullanılan “yanlış cinsiyetlendirme” ve “ölü isim kullanma” yoluyla mevcut düşmanlık körükleniyor. Yazar, trans olduğu ifade edilen mahkumun erkekler koğuşuna yerleştirilmesini ‘zulüm’ ifadesiyle tanımlıyor ve bu yolla translara yönelik düşmanlık üretiliyor. LGBTİ+lar görünürlükleri ve temel hakları üzerinden hedef gösteriliyor. 

2 Eylül 2024 

10. Yeni Şafak, "RUM OYUNUNA ALET OLMA"

Haber, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Barış Harekatı’nı konu alan bir çevrimiçi dizi hakkındaki açıklamalarını aktarıyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan ‘Rum oyunu’ ifadesiyle devlet politikalarının sorumluluğu Rum kimliğine yükleniyor. Açıklamaların aktarımı sırasında nefret söylemini yeniden üreten haber, Rumlara yönelik mevcut önyargıları pekiştiriyor. Haberde Tatar’ın Yahudilere yönelik ‘propaganda’ ifadesinin aktarılmasıyla, devlet politikalarının sorumluluğu Yahudi kimliğine yükleniyor ve Yahudilere yönelik düşmanlık körükleniyor.

3 Eylül 2024

11. Türkiye'de Yeniçağ, " Ermeni terörünü canlandırıp elçiliklerimize saldıracaktı"

Haber ABD’de bir öğrenciye yönelik başladığı iddia edilen bir soruşturmayı aktarıyor. Ermeni bir üniversite öğrencisinin eylemlerini konu aldığı iddia edilen suç duyurusunda, öğrencinin bomba yapımını öğrenerek Türkiye ve Azerbaycan’da saldırılar düzenlemeyi planladığı iddia ediliyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan ‘Ermeni terörü’ ifadesiyle Ermeni kimliği şiddet ve suçla ilişkilendiriliyor ve Ermenilere yönelik nefret ve düşmanlık algısı körükleniyor. 

 

 


3 Eylül 2024

12. Milat, "Yahudiler neden sürüldü?.."

Köşe yazısı yazarın tarihsel olaylar üzerinden Yahudilere ilişkin görüşlerini konu alıyor. ‘Lanetli kavim’ ifadesiyle tanımlanan Yahudi kimliği, tarih anlatısının Yahudiler lehine değiştirildiği iddiasıyla hedef gösteriliyor. ‘Aynı zamanda tarihsel olayların anlatılması üzerinden Holokost’u önemsizleştiren köşe yazısı, Yahudilerin yaşadığı hak ihlallerinin sorumlusu olarak Yahudilerin eylemlerine işaret ediyor. Yahudi kimliği olumsuz özelliklerle ve suçla ilişkilendirilereki Yahudilere yönelik nefret söylemi ve düşmanlık üretiliyor. 

 

10 Eylül 2024

13. Aydınlık, "LGBT dayatmasına karşı Saraçhane Buluşması"

Haber, Büyük Aile Platformu tarafından yapılacak LGBTİ+ karşıtı buluşmaya dair yapılan basın toplantısını aktarıyor. Haber başlığı ve metninde LGBTİ+ kimliği bir ‘dayatma’ ve ‘propaganda’ olarak nitelendiriliyor. LGBTİ+lar ‘aile yapısı’ ve ‘toplum’ için ‘tehdit’ olarak işaret ediliyor. Olumsuz ifadelerle tanımlanan ve toplumdaki görünürlükleri sorunsallaştırılan LGBTİ+lara yönelik mevcut düşmanlık algısı pekiştiriliyor.

11 Eylül 2024 

14. Yeni Mesaj, "‘Kürt’ diye ayrı bir millet yoktur!"

Köşe yazısı, yazarın Kürt kimliğinin kökenine dair iddialarını konu ediniyor. Köşe yazısında Kürt kimliğinin, kimlik yerine başka bir kavramı ifade ettiği ve böyle bir etnik kimliğin olmadığına dair iddialar aktarılıyor. Yazar ürettiği nefret söylemini iddia niteliğindeki tarihsel anlatılarla destekleyerek, bahsettiği tartışmaların ‘Türk milletini bölmek’ amacıyla öne sürüldüğünü iddia ederek Kürt kimliğini savaş ve şiddetle ilişkilendiriyor. Bu yolla, Kürtlere yönelik düşmanlık algısı pekiştiriliyor. 

 

12 Eylül 2024  

15. Aydınlık, "LGBT DERNEKLERİNİ AB VE ABD FONLUYOR"

Haber, Türkiye’de LGBTİ+ ve kadın çalışmaları alanlarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının fon kaynaklarına dair bir araştırmayı konu ediniyor. Haberde bahsedilen derneklerin ABD ve AB tarafından ‘beslendiği’ iddia edilirken kullanılan ‘sözde’ ve ‘işbirlikçi’ ifadeleriyle kadınlar ve LGBTİ+lar hedef gösteriliyor. . Dernek faaliyetlerinden ‘propaganda’ olarak bahsedilen haberde son olarak LGBTİ+ların örgütlenmesinin yasaklanması gerektiği savunuluyor ve LGBTİ+lara yönelik hak ihlalleri meşrulaştırılıyor. 

 

16 Eylül 2024

16. Milli Gazete, "BU ÇAĞIN ÇOCUKLARI KİMİN?"

Köşe yazısı, yazarın farklı jenerasyonlardan insanların etnik ve dini kimliklerine göre sahip oldukları özelliklere ve bu özelliklerin oluşumuna etki eden faktörlere dair düşüncelerini aktarıyor. Yazar, etnik ve dini kimliğin kişilik özelliklerinde belirleyici olduğunu iddia ediyor ve bu bağlamda Yahudi kimliğini ‘acımasız ve kan dökücü’ ifadesiyle tanımlıyor. Yahudi kimliğini şiddetle ilişkilendiren bu ifadeyle Yahudilere yönelik mevcut önyargı ve düşmanlık körükleniyor. 

16 Eylül 2024

17. Anayurt, "Sığınmacılar ve gelecek tehlikesi"

Köşe yazısı, yazarın mülteciler hakkındaki görüşlerini ve Türkiye’nin demografik yapısına dair iddialarını konu ediniyor. Yazar, Hristiyan ve Musevi kimliklerini Türk ve Müslüman kimliklerinin karşısında konumlandırarak bu kimliklere yönelik ‘biz ve onlar’ karşıtlığı kuruyor. Aynı zamanda Suriyelilerin ‘Türk’ün ve Türkiye’nin karşılaşacağı sorunlara’ sebep olacağının iddia edildiği köşe yazısında, Suriyeli kimliği ‘tehdit’ unsuru olarak işaret ediliyor. Mültecilerin toplumsal hayatta ve siyasette görünürlüklerinin sorunsallaştırıldığı köşe yazısında Suriyeliler hedef gösteriliyor. Mültecilere yönelik düşmanlık söylemi üretiliyor ve mevcut önyargılar pekiştiriliyor.

 

18 Eylül 2024 

18. Akşam, "RUM ALÇAKLIĞINA TÜRK DURUŞU"

Haber bir basketbol maçında taraftarlar tarafından açılan bir pankartı ve Panathinaikos Basketbol Takımı antrenörü Ergin Ataman’ın bu pankarta tepkisini konu alıyor. Olayları ‘alçaklık’ ve ‘ahlaksızlık’ ifadeleriyle nitelendiren haber, bir grubun eylemlerini Rum kimliğine yüklüyor. Haberin alt başlığında kullanılan ‘tahrik’ ifadesiyle Rum kimliği şiddetle ilişkilendiriliyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan olumsuz ifadeyle Rumlar ve Türkler arasında ‘biz ve onlar’ karşıtlığı kurularak, Rumlara yönelik mevcut önyargılar pekiştiriliyor.

23 Eylül 2024

19. Yeni Asır, "İSRAİL ÇAĞRI CİHAZLARINI VE TELSİZLERİ DE KUDURTTU"

Köşe yazısı İsrail’in Lübnan’daki çağrı cihazı ve telsizleri hedef alarak düzenlediği iddia edilen  saldırıyı konu alıyor. Yazarın, İsrail ordu ve istihbaratı tarafından düzenlendiğini iddia ettiği eylemler, ‘Yahudi terörizmi’ ifadesiyle Yahudi kimliğine yükleniyor ve Yahudiler savaşla ilişkilendiriliyor. Metinde İsrail halkı ‘can alıcı canavarlar’ ifadesiyle betimlenerek hedef gösteriliyor. Olumsuz sıfatların kullanımıyla Yahudilere ve İsraillilere yönelik mevcut düşmanlık körükleniyor. 

 

 

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.