2024’ün Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yazılı basında ulusal, etnik ve dinî kimlik gruplarını ve LGBTİ+’ları hedef alarak nefret söylemi içeren haber ve köşe yazılarını eleştirel söylem analiziyle inceledik. “Basında Nefret Söylemi: Nisan-Mayıs-Haziran Aylarından Seçtiklerimiz” ile haber kupürlerine ve detaylı analizlerine erişebilirsiniz.

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Türkiye yazılı basınında;

  • Bir grup tarafından yapılan eylemlerin sorumluluğu, olumsuz atıflar kullanılarak Yahudi kimliğine yüklendi ve Yahudiler saldırganlıkla ilişkilendirildi.
  • LGBTİ+’ların görünürlükleri sorunsallaştırılarak aile ve toplum yapısı için ‘tehdit’ oluşturdukları iddia edildi ve cinsel yönelim gruplarını hedef alan homofobik söylemler üretildi.
  • Ermeni kimliği, tarihsel olayları konu edinen haberlerde şiddetle ilişkilendirildi ve düşmanlığı pekiştiren olumsuz ifadelerle hedef gösterildi.
  • Tarihi ve güncel olayları konu edinen haberlerde, yaşanan şiddet olaylarının sorumlusu olarak Rum kimliği işaret edildi.



1 Nisan 2024

1. Yeni Akit, “Ermeniler askeri yığınak yapıyor”

Haberde, Ermenistan ordusunun Karabağ sınırında askeri yığınak yaptığı iddiası yer alıyor. Bu iddialar başlığa taşınırken ordunun eylemlerinin sorumluluğu, Ermeni kimliğine yükleniyor. Metinde Ermenistan askeri güçlerine ait olduğu iddia edilen eylemlerin Azerbaycan’a yönelik bir ‘tehdit’ olarak ifadelendirilmesi savaş ve bölgesel gerilimi çağrıştırıyor. Bunun yanında, metindeki ‘Ermenilerin akıllanmaması’ ifadesi önceki çatışma ve savaşlara gönderme yaparak ordunun eylemlerini kimliğe yüklüyor, ve bu eylemlerin sürekliliğini olumsuz bir sıfatla tanımlıyor. Bu yolla, Ermenilere yönelik mevcut önyargı ve düşmanlık pekiştiriliyor.

 


2 Ocak 2024

2. Vatan, “10’ların İzleriyle Türkiye”

Köşe yazısı, 1960’lı yıllarda Kıbrıs’taki olaylara dair yazarının görüşlerini aktarıyor. Yazar olaylara dair iddialarını aktarırken devlet politikalarının sorumluluğunu Rum kimliğine yüklüyor. Kimliği suç işlemekle ve insanlık dışı uygulamalar yürütmekle ilişkilendiren köşe yazısı, Rum kimliğine yönelik düşmanlığı pekiştiriyor. Yazar, aynı zamanda, Ermeni Soykırımı’nı ‘yalan’ ve ‘iftira’ ifadeleriyle nitelendiriyor ve soykırımı tanıyan insanları ‘hain’ olarak tanımlıyor. Bu yolla, Ermeni kimliğine yönelik olumsuz algılar pekiştirilirken, Ermeni, Rum ve Türk kimlikleri arasında düşmanlık pekiştiriliyor.

4 Nisan 2024

 

3. Yeni Şafak, “Kudüs’te baskı, işkence ve taciz”

Haber, 2024’ün ilk çeyreğinde Mescid-i Aksa’ya yönelik eylemleri konu ediniyor. Haberde ve başlıkta bir grubun eylemlerinin sorumluluğu, Yahudi kimliğine yükleniyor. Bu yolla, Yahudi kimliği ‘şiddet’ ve ‘acımasızlıkla’ ilişkilendirilerek, Yahudilere yönelik önyargılar ve düşmanlık körükleniyor.

4 Nisan 2024

 

4. Yeni Mesaj, “Rumların maskesi düştü”

Haber, bir politikacının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin EOKA’ya dair açıklamalarına yanıt vermesini konu ediniyor. Metinde, tırnaksız olarak aktarılan ‘Rum-Yunan zihniyeti’ ifadesiyle, devlet politikalarının sorumluluğu Rum ve Yunan kimliklerine yükleniyor. Açıklamalar başlığa taşınırken kullanılan tırnaksız ve açıklamaları pekiştirir nitelikteki ifadeler, nefret söylemini yeniden üretiyor. Kalıplaşmış olumsuz ifadelerin kullanımıyla Rumlara yönelik düşmanlık algısı körükleniyor.

10 Nisan 2024

 

 

5. Yeni Akit, “Almanlar Lahey’de Yahudi ağzıyla savunma yaptı”

Haber, Almanya Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Direktörü’nün Nikaragua’nın Almanya’ya açtığı davadaki savunmasını aktarıyor. Metinde, Almanya’nın Yahudi kimliğiyle olan tarihsel ilişkilerinin günümüzde İsrail’e yönelik devlet politikalarını şekillendirdiği iddia ediliyor. Söz konusu politikaların sorumluluğu Alman kimliğine yükleniyor ve Almanlara yönelik önyargılar körükleniyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan ‘Yahudi ağzı’ ifadesiyle Yahudi kimliği hakaret ve aşağılama ögesi olarak kullanılıyor. Kimliğe olumsuz çağrışımlar atfedilerek Yahudilere yönelik nefret söylemi üretiliyor.

12 Nisan 2024

 

6. Diriliş Postası, “Fanatik Yahudiler Köylere Saldırdı”

Haber, Filistin’deki köylere İsrailli yerleşimcilerin zarar vermesini konu alıyor. Ancak, metin dilinde İsrailli yasadışı yerleşimcilerin Yahudi kimlikleri üzerinden tanımlanması Yahudi kimliği ile “işgalci” ve “saldırgan” sıfatlarını bağdaştırarak Yahudilere yönelik mevcut önyargıları yeniden üretiyor. Bunun yanında, Yahudi kimliğine yönelik savaş ve düşmanlık söylemleri besleniyor.


24 Nisan 2024

 

7. Yeni Akit, “Ermeniler Azerilere etnik temizlik yaptı”

Haber, Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik açtığı bir davayı konu ediniyor. Haberde, Azerbaycan’dan bir hükümet mensubunun konu hakkındaki açıklamalarına yer veriliyor ve duruşmaların devam ettiği belirtiliyor. Her iki ülkenin de dava hakkındaki talepleri aktarılıyor. Haberde iki devlet arasındaki dava sürecinden bahsedilirken Ermenistan devletine yöneltilen iddiaların sorumluluğu tüm kimliğe atfediliyor. Başlıktaki ifadeyle Ermeni kimliği savaş suçuyla ve şiddetle ilişkilendiriliyor. Bu şekilde, Ermeni halkına yönelik mevcut önyargılar ve düşmanlık pekiştiriliyor.

25 Nisan 2024

 

8. Aydınlık, “ERMENİ SOYKIRIMI PROPAGANDASINI DAĞITTIK”

Haber, bir politikacının Ermeni Soykırımı’na dair açıklamalarını aktarıyor. Soykırım ‘yalan’ ve ‘propaganda’ ifadeleriyle tanımlanıyor, ve bu yolla Ermeni kimliğine yönelik önyargılar pekiştiriliyor. Söz konusu ifadelerin metne ve başlığa tırnaksız aktarımıyla nefret söylemi yeniden üretiliyor. Ermenilere yönelik düşmanlık körükleniyor.

26 Nisan 2024 

9. Tanık Gazetesi, “Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor”

Haber, 1920 yılında Adana’nın Camili köyünde Ermeni bir grubun yaptığı iddia edilen baskına dair detayları aktarıyor. İddialar, söz konusu grubun Adana ve Kayseri’deki eylemlerini Ermeni kimliğine yüklüyor. Başlıkta ve metinde, Ermeni kimliği savaş ve şiddet ile ilişkilendirilerek kimliğe yönelik düşmanlık pekiştiriliyor. Düşmanlık söylemi üretme amacıyla sıkça kullanılan ‘mezalim’ ifadesiyle, Ermenilere yönelik önyargılar körükleniyor.

29 Nisan 2024 

 

10. Yeni Akit, “Irak LGBT’lilere ağır cezalar getirdi”

Haber, Irak meclisinde LGBTİ+lara yönelik ceza yasalarında yapılan değişiklikleri aktarıyor. Haber metninde, LGBTİ+ların temel haklarını doğrudan hedef alan yasal düzenlemeler homofobik ve transfobik ifadelerle destekleniyor. ‘Sapkın’ ifadesiyle tanımlanan LGBTİ+lar, gençler ve toplum yapısı için ‘tehdit’ olarak işaret ediliyor. Bu yolla, LGBTİ+lara yönelik mevcut önyargılar ve düşmanlık pekiştiriliyor.

7 Mayıs 2024

 

 

11. Van Sesi, “VAN’DA ERMENİ MEZALİMİ TANIKLARI”

Köşe yazısı, üç farklı kişinin Van’ın farklı köylerindeki tanıklıklarını konu ediniyor. Ermeni gruplarının saldırılarına tanıklık ettikleri iddia edilen kişilerin söylemleri aktarılıyor. İddia edilen olaylar yazıya aktarılırken farklı grupların eylemlerinin sorumluluğu Ermeni kimliğine yükleniyor. Ermeni kimliği ‘zulüm’ ve ‘katliam’ gibi olumsuz ifadelerle ilişkilendiriliyor. Metinde aktarılanlar başlığa taşınırken kullanılan ‘mezalim’ ifadesi kimliği savaş suçu ve şiddetle işaret ederek Ermenilere yönelik düşmanlık algısını körüklüyor.

 

 


15 Mayıs 2024

 

12. Milli Gazete, “YOBAZ YAHUDİLER KUDURDU!”

Haber, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediğini iddia ediyor. Sosyal medyadaki görüntülerden kaynak gösteren haberde, İsrail polisinin yerleşimcileri koruduğu ve Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girmesinin engellediği iddia ediliyor. Fakat, Yahudi yerleşimcilerin düzenlediği iddia edilen baskın Yahudi kimliğine genelleniyor. Haber başlığında, Yahudiler ‘yobaz’ olumsuz sıfatının kimliğe yüklenmesiyle hedef gösteriliyor. Yahudi kimliği suçla ilişkilendiriliyor ve Yahudilere yönelik mevcut düşmanlık körükleniyor.

21 Mayıs 2024

 

13. Yeni Akit, “Cinsiyetsizlik ailemiz için büyük tehdit”

Haber, bir politikacının Eurovision Şarkı Yarışması ve TÜİK doğum istatistiklerine dair açıklamalarını aktarıyor. Haberde, yarışmanın ‘cinsiyetsizlik propagandası’ yaptığı iddia ediliyor, ve politikacının bu durumun aile için bir ‘tehdit’ oluşturduğu yönündeki cümlesine yer veriliyor. Ancak, cümle tırnak işareti kullanılmadan haber başlığına taşınıyor ve böylece nefret söylemi yeniden üretiliyor. Haberde, politikacının LGBTİ+’ları ve kadınları aileye yönelik bir ‘tehdit’ olarak tanımladığı görüşü sahipleniliyor. Haberin içeriğinde yer alan ‘propaganda’ ve ‘felaket’ kelimeleriyle de mevcut düşmanlık körükleniyor.

5 Haziran 2024 

14. Doğru Haber, “Delhi’de Hindu Zulmü”

Haber, Hindistan’daki camilerde Müslümanların ibadet etmesinin yasaklandığını iddia ediyor. El-Cezire’nin kaynak gösterildiği haberde, bir cami imamının konu hakkındaki açıklamalarına yer veriliyor. Ülkedeki resmi bir kurumunun aldığı iddia edilen bu yasak, Hinduların Müslümanlara yönelik bir hareketi olarak tanımlanarak kimlikler arasında bir ikilik yaratılıyor. Eylemlerin sorumluluğu, Hindu kimliğine yükleniyor. Haber başlığa taşınırken kullanılan ‘zulüm’ ifadesiyle, Hindu kimliği şiddetle ilişkilendiriliyor ve Hindulara yönelik nefret söylemi üretiliyor.

10 Haziran 2024  

 

15. Ticaret Gazetesi, “Mülteci mi,sığınmacı mı yoksa ülkeyi işgalci mi(II)”

Köşe yazısında yazar, mültecilik statüsüne dair uluslararası protokolleri anlatıyor ve Türkiye’de yaşayan mültecilerle alakalı demografik veriler sunuyor. İddia niteliğindeki bu veriler paylaşılırken mülteciler sıkça ‘işgalci’ olarak tanımlanıyor ve varlıklarının ‘tehdit’ oluşturduğu algısı destekleniyor. Ayrıca, zorlu ekonomik koşulların sebebi olarak mülteciler işaret ediliyor. İlerleyen yıllarda demografik yapının değişeceği iddiasıyla Suriyelilere ve mültecilere yönelik ‘tehdit’ algısı pekiştiriliyor. Bu yollarla, mültecilere yönelik önyargı ve düşmanlık körükleniyor.

10 Haziran 2024

16. Sözcü, “Yunan tahriki sınırı aştı”

Haber, Yunanistan’ın Türkiye sınırında bir tatbikat yapmasını konu ediniyor. Tatbikatın detaylarını veren haber, başka ülke askerlerinin de tatbikata destek verdiğini aktarıyor. Haber başlığında kullanılan ‘Yunan tahriki’ ifadesiyle, bir devlet politikasından Yunan kimliği sorumlu tutuluyor ve Yunanlar tehdit unsuru olarak işaret ediliyor. ‘Adaların işgali’ hakkındaki söylemle beraber Yunan kimliğine yönelik mevcut düşmanlık algısı ve önyargılar körükleniyor.

11 Haziran 2024

17. Aydınlık, “CKD’den Meclis’e Çağrı: LGBT propagandası ve örgütlenmesini YASAKLAYAN YASA ÇIKARILMALI”

Haber, Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin LGBTİ+lara yönelik açıklamalarını aktarıyor. LGBTİ+ların toplum içindeki görünürlüğünün ‘propaganda,’ ‘küresel sömürü’ ve ‘aileye karşı tehdit’ ifadeleriyle tanımlandığı haberde, devlet kurumlarından LGBTİ+ haklarını kısıtlayıcı yasal düzenlemeler talep ediliyor. Haber dili bu talepleri ve LGBTİ+ları hedef gösteren söylemleri yeniden üretiyor. Aynı zamanda, ‘sapkınlık’ ve ‘sözde onur haftası’ gibi ifadelerle LGBTİ+ kimliğine yönelik olumsuz önyargılar pekiştiriliyor.

20 Haziran 2024 

18. Doğru Haber, “YAHUDİ İSTİLASINA KARŞI YENİ BİR AVRUPA!”

Köşe yazısı, Avrupa’da ‘sessiz bir Yahudi istilasının’ olduğu iddialarını ve yazarın buna yönelik çözüm önerilerini aktarıyor. İddia edilen ‘istila’ eylemi, ‘politik günah’ kavramı şeklinde tanımlanarak Yahudi kimliği bir tehdit unsuru olarak betimleniyor ve bu durum bütün kimliğe atfedilerek durum genelleniyor. Yazarın çözüm olarak öne sürdüğü Müslümanlık üzerinden kurgulanan örnekler ise ayrımcılığı derinleştirip Yahudilere yönelik mevcut düşmanlığı körüklüyor.

20 Haziran 2024

19. Yeni Akit, “İsrail gazetesi de Yahudi terörizmi dedi”

Haber, İsrail’de yürürlüğe girmesi konuşulan bir yasayı konu ediniyor. Bu yasayla, idari gözaltı uygulamasının İsrail’in Filistinlilere karşı ayrımcı politikalarının bir parçası haline geleceği iddia ediliyor. İsrail’deki bir gazetenin haberi aktarılırken devlet politikalarının sorumluluğu Yahudi kimliğine yükleniyor. Haber başlığında ve metninde,‘Yahudi terörü’ ve ‘Yahudi terörizmi’ ifadeleri sıklıkla kullanılarak Yahudilere yönelik ayrımcılık ve düşmanlık körükleniyor.

21 Haziran 2024

20. Yeni Akit, “LAİKÇİ YOBAZLAR GAVURDAN BETER”

Haber, Diyanet hakkında başka bir gazetede çıkan bir habere cevap niteliğinde yazılan ifadeleri aktarıyor. Haberde, Diyanet’in Amerika’da bulunan merkezi hakkındaki iddialar eleştiriliyor ve merkez savunuluyor. Ancak, sözü geçen yapıya eleştiride bulunanlar, ‘gâvurdan beter’ şeklinde tanımlanıyor. Gayrimüslimler için kullanılan ‘gâvur’ ifadesi, daimi bir düşmanlık belirtmek için sıkça tercih ediliyor. Gayrimüslim kimliği olumsuz edimlerle ilişkilendirilerek simgeleştiriliyor. Hıristiyanlara yönelik önyargılar ve düşmanlık pekiştiriliyor.

 

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.