Yazılı basında 11-17 Şubat 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi.  Ermeniler, LGBTİ'ler, gayrimüslimler, Yahudiler ve İngilizlere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz. 1


1.

Van Sesi, 14 Şubat 2019

Muhammed Gürcan, “Van’daki Ermeni Mezaliminden Bazı Kesitler - 2” başlıklı köşe yazısında, “Yine bu köyde Ermeniler birçok Müslüman çocuğunu tezek yığınları arasına koyduktan sonra tezekleri ateşlemişler; bu zavallı masum yavruları diri diri yakmışlardır ki (...)”, “Ermeniler, 15 yaşından küçük çocukları da bir tarafa ayırdıktan sonra süngüleyerek katlettiler” ve “Bir Ermeni, komşumuz Firdevs hanımın oğlunu ayağının altına alıp, iki bacağından iki parça edip şehid etti” benzeri, tekrarlayan, kışkırtıcı şiddet betimlemeleri kullanarak Ermenilere yönelik geçmişten gelen düşmanlık algısını pekiştiriyor. Yazar, düşmanlık ve nefret unsuru barındıran ifadelerle Ermeni kimliğini şeytanlaştırıyor ve halklar arası düşmanlığı körüklüyor.


2.

Yeni Akit, 13 Şubat 2019

Yeni Akit gazetesinin, “Akit sapıklara geçit vermedi” başlıklı haberinde, KOAS GL’nin yayımladığı, LGBTİ odaklı ‘2018 Medya İzleme Raporu’nun bulguları aktarılıyor. Haberde, “Alman Vakıfları ve Soros'un kirli paralarıyla beslenen LGBTİ sapkınlığına karşı duran tek medya kuruluşunun Akit olduğu tescillendi” ve “Toplumda hiçbir karşılıkları olmadığı halde sapkınlıklarını topluma dayatmak isteyen LGBTİ'li homoların hazırladıkları raporda, 2018 yılı içerisinde eşcinsellerden bahseden 1579 haber, söyleşi ve köşe yazısı yayınlandığına vurgu yapıldı. Gazetemiz Akit'e geniş yer verilen raporda, sapkınların kirli faaliyetlerini deşifre ettiğimiz 111 haberin yayınlandığına dikkat çekildi” ifadelerinde olduğu gibi, LGBTİ’ler defalarca sapkın olarak kodlanıyor ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden ötürü toplum için ‘tehdit’ olarak işaretleniyor. Gazete böylece, LGBTİ’ler adeta bir ‘düşman’ olarak işaretliyor, onların hedefi olduğu ayrımcılığın ve şiddetin normalleşmesine ve yaygınlaşmasına neden oluyor.


3.

Diriliş Postası, 11 Şubat 2019

Erem Şentürk, “Müslümanlar, havagazı şirketlerinin gazına gelmeyin” başlıklı yazısında, “Bizi birbirimizden ayırmak için mümkün olan bütün senaryoları denediler ama o kadar emek verdikleri, para harcadıkları insanlar her ciddi meselede bütün ayrılıkları bir kenara bırakıp, yan yana gelebiliyor. Gâvur, buna deliriyor. Adam senelerce gazeteci satın alıyor, akademisyen satın alıyor; yazar şair, hatta hoca satın alıyor; o kadar masraf ediyor, emek veriyor, tam diyor ki ‘Hah, böldük bunları, açtık aralarını’, bir 15 Temmuz oluyor, herkes bir araya toplanıyor” ifadesinde olduğu gibi, Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğünü kullanıyor. Böylece yazar, gayrimüslimleri Müslümanlara yönelik bir ‘tehdit’ ve ‘düşman’ olarak kodluyor. Yazar ayrıca, “Çok acilen farkındalık çalışmaları ve tedbirler hazırlamalıyız. Ama bütün bunları yaparken İngiliz'in, Yahudi'nin ekmeğine yağ sürmeden, onların yazdıklarını okumadan, kendi okuyacaklarımızı kendimiz yazarak yapacağız, ne yapacaksak” sözleriyle, Yahudileri ve İngilizleri Türkiye’ye yönelik bir ‘tehdit’ olarak kodluyor; okuyucuyu onlara karşı kışkırtıyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.