Hrant Dink Vakfı’nın yürütmekte olduğu Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi çalışması kapsamında 2013 yılı Mayıs – Haziran – Temmuz - Ağustos aylarını kapsayan medya izleme raporu iki bölüm halinde yayımlandı. Raporun ilk bölümünde dini ve etnik grupları hedef alan içeriklerin yanı sıra kadın ve LGBT bireylere yönelik içerikler Diğer Dezavantajlı Gruplar başlığı altında yer aldı. 

Bir önceki dönemde (Ocak-Nisan) BDP ve HDK temsilcilerinin Karadeniz Gezisi’nin medya yansımasının incelendiği Medyada Ayrımcı Söylem başlıklı raporun ikinci bölümde bu dönem; Gezi Olayları’nın 1-7 Haziran tarihleri arasında, ulusal medyada yer alış biçimine dair tarama yer aldı.

Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi çalışması kapsamında 2013 yılı Mayıs-Ağustos aylarını kapsayan dönemde nefret söylemi içeren haber sayısında azalma görülürken, hedef alınan grup sayısında bir artış olduğu gözlemlendi.

Bu dönemde de nefret söylemi içerdiği tespit edilen yazıların çoğu ulusal basında yer aldı. Yine daha önceki dönemlerde olduğu gibi nefret söyleminin özellikle köşe yazılarında üretildiği tespit edildi.

Önceki dönemlerle benzer bir şekilde en fazla Ermeniler ve ardından, sırasıyla Yahudiler ve Hıristiyanlar nefret söyleminin hedefi oldu. Bu gruplara oranla daha düşük sayıda kalsa da nefret söylemine maruz kalan diğer kimlikler arasında Batılı, Kürt, İngiliz, Gayrimüslim ve Rum yer aldı. Güncel siyasetle bağlantılı olarak Suriyeli mültecilerin nefret söyleminin hedefinde yer alması dikkat çekti. 

Bunlara ek olarak, kadınlara ve LGBT bireylere yönelik nefret söylemi, istatistiki analizlere dâhil edilmeyip kendi içinde değerlendirildi. Geçen dönemlere oranla, bu kategori altında incelenen yazıların sayısında dikkat çekici bir artış gözlenmesi, Gezi Olayları bağlamında LGBT bireylerin ve kadınların nefret söylemi içeren bir dille anılmasından ve dönem içinde, İngiltere’de gündeme gelen eşcinsel evlilik konusundan kaynaklandığı tespit edildi. Trans bireylerin haberlerde ele alınışıysa, yine ya suçla ilişkilendirilerek ya da “travesti” kelimesinin aşağılayıcı bir özellik olarak kullanılmasıyla gerçekleşti.

Medyada Ayrımcı Dil başlığı altında ele aldığımız Gezi Olayları’nın ilk haftası olan 1-7 Haziran tarihleri arasında Habertürk, Hürriyet, Radikal, Sabah, Sözcü, Özgür Gündem, Taraf, Yeni Şafak ve Zaman olmak üzere 9 ulusal gazete tarandı. Farklı yayın politikalarına sahip gazetelerin olayları aktarırken kullandıkları ayrımcı dil üzerinden detaylı bir analiz gerçekleştirildi.

Diğer raporlara ulaşmak için tıklayınız.